efsaneler (+16)

Kunteper Canavarı

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
1 Ağu 2006
Mesajlar
5,146
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Amerika'nın kuzeyinde bir yerlerde yeni tanışmış iki genç haftasonu kaçamağı için bir kayak merkezine gidiyorlarmış. Dışarıda fena bir soğuk varmış, acayip de kar yağmaktaymış. Çift tanışma çabaları içinde hafiften flört vaziyette, kikirdeyerek, oynaşarak hava koşullarının elverdiği ölçüde yol almaktaymış.

Ancak kızın çişi gelmiş. Delikanlı biraz dayanmasını rica etmiş. Bir süre daha gitmişler ama kız dayanamaz hale gelmiş: "Duralım, ben arabanın arkasında hallederim" demiş. Durmuşlar, kız inmiş arabayı kendisine siper etmiş, pantolonunu indirip işini görmeye başlamış. Çocuk centilmen bir tavır içinde kafasını çevirip bir kez bile bakmadan kızı beklemiş. Beklemiş... Beklemiş...

Kızcağız işini bitirmiş ama ayağa kalkmaya çabalıyor, ama bir türlü kalkamıyormuş. Çünkü çömelirken kalçasını metal tampona yaslamış, hava sıfırın altında olduğundan yapışıp kalmışmış. Pantolonu inik bir vaziyette olduğundan, yeni tanıştığı çocuğa da seslenip yardım istemekten utanıyormuş. Arabayı itmiş, montunu çıkarıp, kalçasına sürterek ısıtmaya çabalamış ama nafile... En sonunda can havliyle "İmdaaat" diye haykırmış.

Delikanlı zaten iyice meraklandığından kopup gelmiş ki, manzara fena. Bir süre apışıp kaldıktan sonra, durumu anlayıp kızı kurtarmaya çabalamış. Ne yaptılarsa olmamış. En sonunda çocuğu aklına bir fikir gelmiş, ama bu yaşadıkları rezaleti ikiye katlayacağından, söyleyemiyormuş. Kız yerde kıçı-başı açık otururken donma raddesine geldiğinden, fazla dayanamamış ve aklına gelen çözümü kıza açmış. Kız haliyle duyar duymaz "Hayıır! Olamaz" şeklinde nida etse de; biraz düşününce başka çare olmadığını kabul etmiş. Böylece delikanlı fermuarını indirip, kızın kalçasına işemeye başlamış. Sonuçta kız kurtulmuş. Ama çift kayak merkezine kadar birbirleriyle tek kelime konuşmadan gitmiş ve ayrı odalar tutmuşlar. Böylece muhtemel bir beraberlik, son yılların en garip sakarlığı yüzünden başlamadan bitmiş.
 

Kunteper Canavarı

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
1 Ağu 2006
Mesajlar
5,146
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
efsane 2 (+16)

Bi çift arabalarını şehrin dışında, kuytu bi yere parkedip oynaşmaya başlamış. Tansiyon giderek yükselmiş ve son noktaya gelmişler. Kadın arkaya doğru yaslanmış, adam da fermuarını açıp kadının üzerine eğilmiş. Daracık yerde epey bi zorlanmışlar uygun pozisyonu alabilmek için. “Biraz sağa, aman dur sıkıştım, şimdi biraz sola kay, oy oy kıçıma el freni battı” filan derken epey debelenmişler ama amaçlarına da ulaşmışlar sonunda.
Tam işin en eğlenceli kısmındayken adam birden, “Arrggghh” diye bağırmış. Kadın şaşırmış doğal olarak. Adamcağız , “Sırtımmm. Ahhh! Kıpırdıyamıyorum, böyle kaldım!” diyomuş acı içinde. Altta, zaten zor durumda olan kadın, “Ben de kıpırdayamıyorum. Sıkıştırdın beni. Allahım, yardım çağırmamız lazım” diyerek ayağıyla zar zor direksiyona ulaşmış ve kornaya basmaya başlamış. Bayağı bi süre “Dorrtttt! Doortt!” bastıktan sonra nihayet yoldan geçen birileri arabayı farketmiş ve olayın ne olduğunu anlayınca hemen ambulans çağırmışlar. Fakat sağlık görevlileri de kadınla adamı arabadan çıkarmayı başaramamış. Bunun üzerine itfaiye gelmiş ve ancak arabanın üst kısmını keserek çıkarabilmişler çifti. Ambulans “Naaa niii naa nii” hastaneye ulaşmış ve adamı hemen acil servise almışlar. Bi süre sonra içeriden çıkan doktor, kapıda bekleyen kadına, “Endişe edilecek bi’şey yok. Basit bi disk kayması. Kısa sürede sağlığına kavuşur” demiş. Ama kadıncağız bu söyleneni, “Hı, hı” diyerek duygusuz bi şekilde karşılamış. Çünkü o an tek düşündüğü, kocasına, arabasının nasıl bu hale geldiğini açıklamak için atacağı yalanmış.
 

Kunteper Canavarı

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
1 Ağu 2006
Mesajlar
5,146
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
efsane 3

Ümraniye Sanayi Sitesi'nde, Amerikan otomobilleriyle ilgilenen Namık Usta'nın bana anlattığı bi olay bu. 1968 yılının sonları... AP hükümetinin
efs678.jpg
başında bulunan Süleyman Demirel, seçim çalışmaları için Anadolu gezisine çıkacakmış. Demirel'in amacı köy köy, kasaba kasaba gezip, öncelikle ağaları yanına çekmekmiş. Maksut adındaki bi ağa, bu geziyi önceden haber almış. Üstelik kendi kasabası da güzergahın üzerindeymiş.

Demirel'i çok seven ağa, hemmen hazırlıklara başlamış. AP liderini karşılamak için kullanacağı arabanın da çok özel olmasını istiyomuş. Chevrolet firmasına özel bi araç sipariş etmiş. Masraftan kaçınılmamasını istemiş. Firma, gıcır gıcır, simsiyah bi Impala'yı Demirel'in ziyaretine 2 gün kala teslim etmiş.

Bu arada, izzet-ikram için bi takım eksikler hasıl olmuş. Civar illerden temin edilmesi gereken şeyler için ağanın oğlu, babasından arabayı istemiş. Taabi, mümkün değil, vermemiş bizimki. Babasına kızan oğul da, gece vakti kaçırıvermiş Impalayı. Tam 2 gün boyunca da ortadan kaybolmuş. Bu arada Demirel kasabayı ziyaret edip ayrılmış. Ağa'nın oğlu ertesi gün çıkagelmiş. Şu an hatırlayamadığım ama sudan bir sebepten ötürü yetişememişmiş merasime. Bu arada, arabada herhangi bi eksik, hasar filan da yokmuş.

Maksut ağa, oğlunun kaçtığı günden beri çıldırmış durumdaymış zaten. Adam sinirinden, 6 metreye 4 metre bi çukur kazdırmış. İçine de bi oda yaptırıp, 2 günlük gıcır Impalayı sokmuş odaya. Üzerini de toprakla kapattırmış.

1996'da bu efsaneyi duyan bizim Namık Usta, soluğu Maksut Ağa'nın kasabasında almış. Kahveye girip ağayı sormuş. "Öldü" demişler ama oğlunu göstermişler. Namık Usta böyle bi olay duyduğunu, doğru olup olmadığını sormuş. Ağanın oğlu aslında yeminliymiş, bu olay hakkında hiçbir açıklama yapmıyomuş ama, taa İstanbul'dan gelmiş meraklı bi adam için arabayı göstermeyi kabul etmiş. Odayı açtırıp, Impala'yı göstermiş. Araba ilk günkü gibi duruyomuş.

Namık Usta hemen, ağanın oğlundan fiyat biçmesini istemiş. Maksut Ağa'nın oğlu, "Babam binemedi. Kimse binmeyecek" dedikten sonra kapattırmış "arabanın mezarını".
 

Kunteper Canavarı

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
1 Ağu 2006
Mesajlar
5,146
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
efsane 4

Ünlü Kav kibritlerinin satışı müthiş derecede düşmüş. Firma artık zarar etmeye başlamış. Ne yaparlarsa yapsınlar satışı arttıramıyorlarmış. Sabah
efs811.jpg
akşam toplantılar yapıp bir çıkış yolu arıyorlarmış.

Satış departmanında işe yeni başlayan, üniversiteden yeni mezun bir genç, "Ben bunu hallederim. Hatta kâra bile geçersiniz" demiş. Ciddiye almamışlar tabii. Aralarında, "Yeni yetme bir çocuk mu bizi kurtaracak?" diye konuşmuşlar.

Ama işler daha da kötüye gidince başka çareleri kalmamış. Mecburen kabul etmişler. Çocuk hemen işe koyulmuş. Ve bir ay sonra satışlar gerçekten de dörde katlanmış!

Genç satışçı bunu şöyle bir numarayla başarmış: İmalatta, kibritlerin durduğu kısmı (yani çekmeceyi) ters yerleştirtmiş. Böylelikle kutu Kav yazan yer yukarıda tutularak açıldığında çekmecenin içindeki tüm kibritler yere saçılıyomuş! İnsanlar da dağılan kibritleri eğilip tek tek toplamak yerine zaten ucuz olan kibritten bir tane daha alıyormuş.
 

BY_Corsa

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
26 Eyl 2006
Mesajlar
8,347
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Siteyi ziyaret et
hadi ya, eger dogruysa çok ilginçmiş
 

JOCCO

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,607
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
41
Siteyi ziyaret et
disk bu, kayıyor işte...
 
Üst