körler ülkesi

mtnplus

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
710
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Çetin Altan

Büyük dostum Prof.Sadun Aren, HG. Wells'in bir hikayesini anlattı. Dere
tepe, dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Yürür yürür
gidermiş, gider gider yürürmüş.

Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı
garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf,
insanları bir tuhafmış köyün...

Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların,
erkeklerin, çocukların, velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri...

Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya:

Hiç değilse benim bir gözüm var, diyormuş.

Körler ülkesinde şaşılar kral olur, derler. Ben de bunların başına geçer
yaşarım.

....

Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok hassasmış.
Kendilerine göre kurdukları bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.

Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri, konuşmaları doğrusu
başka türlüymüş.

....

Bir gün körlerden biri öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam
görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş:

- Filanca malını çaldı falancanın.

Körler:

- Nereden biliyorsun o kadar uzaktan duyulmaz ki, demişler.

- Ben duymadım, gördüm. Gözüm var benim. Görüyorum.

Körler göz diye, görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde
çoktan unutmuşlar bu hissi.

- Ne demek görmek, demişler, nasıl görüyorsun yani, duyulmayacak mesafeden
anlıyor musun ne olup bittiğini?

- Anlıyorum tabii...

- inanmayız, imtihan edeceğiz seni...

....

Adamı almışlar, uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o
uzaklıktan hiçbir şeyin işitilmeyeceğini.

- Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz, demişler.

Adam anlatmış:

- Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz, Şu ayağa kalktı, bu elini oynattı, beriki
bacağını sallıyor vs...

Derken körler bir evin içine girmişler, bağırmışlar:

- Anlatsana...

- İçeri girdiniz göremiyorum ki...

Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu:

- Ne olmuş yani içeri girmişsek. Elli santim fark etti, anlat anlat,
demişler.

- Arada duvar var görmüyorum.

Körler :

- Sen atıyorsun, demişler. Demincek tesadüf etti.

Bak, şimdi bilemiyorsun.

- Çıkın dışarı, söyleyeyim.

- Bu kadar uzaktan duyunca ha içersi, ha dışarısı, ne çıkar yani...

- Ben duymuyorum, ben görüyorum, diyormuş adam.

- Öyle şey olmaz, demiler. Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun, acayip
şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni...

....

Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör tabii... Elleriyle
yoklamaya başlamış adamı. Yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde
gezdirirken:

- Buldum, demiş. Bozukluk burada...

Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve:

- Saçmalaması bundan dolayı, diyormuş. Ben şimdi hallederim, düzeltirim
onu...

Körler ülkesine kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendini
oradan.

Körler görenleri anlayamazlar. Saçmalıyor sanırlar ve onu da düzeltip
kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar.

NOT : yirmi sekiz yıl önce yazılmış bir yazı... "Geçip giderken" den
 

M.YILDIZ

Forum USTA'sı
Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
6,698
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Siteyi ziyaret et
paylaşım için teşekkür
 
M

mdellal

Bilgi Girilmemiş
Geç de olsa teşekkürler ... :eek:
 

eskikasa

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
7,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Siteyi ziyaret et
teşekkürler :) anlamlı bir hikaye
 
Üst