Başımız Sağolsun...

sabah kahvesi

Banlanan Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
16 May 2010
Mesajlar
409
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Siteyi ziyaret et
alın işte bir tane daha şehit verdik Diyarbakır'dan...:mad:
nedir bu böyle yaaa !!!!yeter artık..bugün Genelkurmay Başk. çıkmış "sabırlı olmamız gerek" diyor !!! ne sabrı ,sabır mı kaldı! ne bekliyorlar artık ben anlamıyorum ki !!!canlar teker teker gidiyor yaaa !!!sabır mı kaldı !!!
 

umiteb

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
10 Ağu 2009
Mesajlar
437
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Hiç boşu boşuna kafa yormayın bu neden böyle oluyor diye.
Biz Avız...Onlar avcı.Mesele bu kadar basit...Nerde Tansu zamanı.Irak ı inim inim inletiyorduk.

1. AKP İlk önce yeni CMK çıkardı.Ne oldu Polisin Jandarmanın elini kolunu bağladı.Kimse görev yapamaz oldu.Yakaladık, gecemizi gündüzümüze kattık.Ne oldu benden önce savcılıktan çıktı.
2. Evet açık söylüyorum.Bu ülke için Canını esirgemeden görev yapan nice insanı Ergenekon ( Ergenekon yüce bir yerdir) terör örgütü üyesi diye içeri aldılar.Ne oldu onca birlik başında Komutansız kaldı.Diğerleri ne yaptı, benimde başım yanmasın diye kabuğuna çekildi!
3. Asker Polis görev yapamaz durumda.Sahip çıkanı yok, güvendiği kendi inançlarından başka bir şey kalmadı.
4.Orduda moral yok, motivasyon yok...Sen şerefsizleri Meclise alırsan, Apoyu hala beslersen vede asker için en büyük kırıcı nokta: Teslim olan teröristlere çadır mahkemeler kurup devlet töreni ile karşılarsan kimse kusura bakmasın artık.Kimsede heves kalmadı....Biraz da siz koyun taşın altına elinizi.Hadi bakalım?

Tansu Çiller zamanında çıkıp bu "vatan için kurşun atan da yiyen de şereflidir" dediğinde nerdeyse kendisi vatan haini ilan edilmişti...
Bugün Vatan için mücadele eden insanlara saldırılar hat safhaya gelmiş ve terörle mücadele eden polis ve askerler göz göre göre Silivri'ye gönderilip aralarına atılan bir kaç çürük yumurtayla alenen terör örgütü mensubu olmakla suçlanmaktadırlar..!!!
Başımızdakiler terörle mücadele çabasında değil, terörle mücadele edenlerle mücadele içindedirler şu anda...!!!

Allah sonumuzu hayır etsin...

Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene...!!!
 

aga78

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
2,698
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
evet catlı gibi adamları ya vatan haini dedik hapse attık ya öldürdük
mafya diye bildiğimiz yakalarında türk bayrağı rozetli vatan severler yok oldu .

yanlış algılanmasın örgüt destekli kürt mafyası diye bi takım adamlara işler ihale edilr oldu her türlü gayrimeşru onlarda gelir örgüte gidiyor tabi bunlardan biri hükümetin sağ kolu oğlu ve kendi uyuşturucu baronu..

ciller hükümetinde işler böyle değildi örtülü ödeneğin özel operasyon ordusu kurulması için valiye aktarılan bir bütce oldugu ortaya çıkıyor .

özel harekat en aslan günlerini ciller zamanında yaşadı şimdi bu hükümet asayiş şubde masa başında evrak yaptırıyor .
ne asker de ne poliste keyf kalmadı hepsi farklı düşünür oldu biz boşuna savaşmışız şehit vermişiz der oldular vatan haini olmalarına az kaldı .

çiller döneminde ada pazarı örgüte yardım eden iş adamı mafya leşi ile doldu ......
bazen sn: çilleri görüyorum elini ayağını öpesim geliyor helal olsun kadına aslanlar gibi ..


he bişiy daha bana bi evrak geldi askerden sonra muane olmadım diye 150 tl den 300 tlye çıkmış bir ceza üstelik icra mahkemesinden . gelde kızma bunlara kel unakıtanın işi


bu arada bişiy daha askerlik yaptığım birliğin hemen yanındaki dağda korucu nöbet
kulesi vardı gece korucunun kulübeden ayrıldığını gördük nöbetci subaya durumu söyledik ev yemeğe gitmiştir dedi komutanım olamaz dediksede dinlemedi ve aradan 1 saat geçmeden bize taciz ateşi yakınımızda bulunan jandarmaya saldırı ve bir şehit..
bazen isyan etmemiz hak hakta yazmakla bağırmakla olmuyor

unutmadan 3 saat süren taciz karşısında attığımız mermi sayısı 000000
her yerden bi satış var işimiz zor ...
 

aga78

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
2,698
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
Devletin Gizli ve Özel Ordusu
miniminilogo.gif
[FONT=Tahoma,Geneva]22-02-2006 [/FONT]
[FONT=Tahoma,Geneva]aktifhaber.com
Kurduğu özel ordu, getirdiği gizli silahlar ve yaptıkları derin operasyonlarla gündemi sarsan Batman eski Valisi Şarman, cezaevinden tahliye oldu ve o Özel Ordu'yu anlattı.

Yakın tarihin en çok tartışılan isimlerinden biri olan eski Batman Valisi Salih Şarman, 16 ay yattığı cezaevinden geçtiğimiz günlerde tahliye edildi.

1994 yılında terörle mücadele için özel birlik kuran Şarman, ihtiyaç duyulan silahları getirmek için Bulgaristan’la hava köprüsü oluşturulduğunu söyledi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in emriyle askerî uçakların kullanıldığını kaydeden Şarman, özel birliği devlet mekanizması içinde kurduklarını ifade ediyor.

Zaman Gazetesi'nin sorularını cevaplayan Şarman, “Özel ordu benim değil, devletindi. Silahlar kayıp değildi ve ben rüşvet almadım.” diyor. İntikam amacıyla kendisine tuzak kurulduğunu iddia ediyor. Yaklaşık 2,7 milyon dolara alınan silahları sadece kendi birliklerine değil çeşitli illere verdiklerini anlatan eski vali, “Ne getirdiysek Jandarma’ya verdik. Kalaşnikof, makineli tüfek, roketatar ve el bombaları vardı.” şeklinde konuşuyor.

eski Batman Valisi Salih Şarman, tebdil-i kıyafetle dağlarda Hizbullah kampı aradığını ileri sürüyor. Şarman, “Batman’da uyuşturucu trafiğini kesip PKK ve Hizbullah’ı bitirdiğim için buralarla iç içe yaşayan mahalli mütegallibe bir siyasi partide kümelendi, o parti iktidara gelince de, benim şahsımda örgütlerin ve uyuşturucunun intikamını alarak beni hapse attırdılar.” şeklinde konuşuyor.

Batman’a 1993 yılında vali olduğunda dağlara PKK’nın, merkeze Hizbullah’ın tamamen hakim olduğunu, tek çare olarak jandarma, polis özel harekat ve koruculardan oluşan Karma Özel Harekat Birliği’ni (KÖHB) kurduğunu belirten eski Batman Valisi, birçok soruşturmaya, spekülasyona ve mahkemelere konu olan ‘özel ordu’ konusunu şöyle anlattı:

“Özel birliği tamamen devlet mekanizması içinde kurduk. Yaptığımız her şey yasaldı. Ekibimle düşündük birlik projesini, Başbakan Çiller’e sunduk, büyük bir destek gördü, onaylandı. Genelkurmay Başkanı Güreş de destek verdi. 1000 kişilik birlik planladık; ama sayı 800’ü geçmedi hiç. Ödenek, Yüksek Planlama Kurulu kararıyla Başbakanlık’tan geldi. Toplu Konut İdaresi, örtülü ödenek gibi kaynaklardan 3 milyon dolar verildi bize. Bunun 2 milyon 700 binini silah alımına ve özel birlik, kışla kurmaya harcadık.”

Sonraki dönemde kaybolduğu iddia edilen silahların getirildiği ülkeleri de açıklayan Şarman, sözlerine şöyle devam etti: “Silahları ilk etapta Çin’den getirdik. Mesafe uzun olduğu için sıkıntı yaşadık, sonra Bulgaristan’daki kaynağı bulduk. Oradan getirmeye başladık. Bulgaristan’ın devlet kuruluşu olan silah üreticisi bir firmadan alıyorduk. Ne getirdiysek Jandarma’ya verdik. Kalaşnikof, makineli tüfekler, roketatarlar, el bombaları, gece görüş sistemleri, aydınlatma sistemleri ve bunların mühimmatı vardı. Silahları sadece bizim birliğe değil çeşitli bölgelere, illere de verdik. ABD ve Almanya’dan silah değil; ama teknik cihazlar aldık. Kayıp silahlar diye bir şey yoktu, uyduruldu. Soruşturma konusu yapılınca, hem Jandarma’daki hepsinin demirbaş kayıtlarını, hem gümrük kayıtlarını çıkardık verdik.”

Silahların Bulgaristan’dan getirilmesinin, Genelkurmay Başkanı’nın inisiyatifiyle kurduğu hava köprüsü sayesinde gerçekleştiğini belirten Şarman, Türkiye tarihinde ilk kez bir Demirperde ülkesiyle bu amaçla askerî uçakla bir hava köprüsü kurulduğunu anlattı. Salih Şarman, “Birliğin kurulması ve silahların getirilmesinde büyük destek veren Güreş, daha sonra ise beni tanımadığını söyledi.” şeklinde konuştu.

Özel ordu KÖHB’ün 8 ay içinde Batman kırsalını PKK’dan, şehir merkezini ise Hizbullah’tan temizlediğini belirten Şarman, bu başarı sonunda 1997 yılında Batman’ın OHAL kapsamından çıkartıldığını hatırlattı. Bu aşamada büyük uyuşturucu operasyonları da yaptıklarını söyleyen Şarman; “Gerek örgütleri bölgeden sürmemiz ve gerekse uyuşturucu yolunu tıkamamız, örgütlerle kucak kucağa yaşayan Batman’ın mahalli mütegallibesini kızdırdı, bize kin tuttular.” dedikten sonra, başına gelenlerin asıl sebebi olduğunu iddia ettiği ‘intikam komplosunu’ şöyle anlattı: “Bunlar bir müddet sonra bir siyasi partinin çatısı altında kümelenip Ankara’ya geçti, milletvekili filan oldular, o parti de iktidar ortağı oldu. Bu kişiler siyasi hayatlarını, yaptığımız hizmetlerin hesabını sormaya adadı. Medyayı da yanıltarak bazı şeyler varmış gibi bir linç operasyonu başlatıldı. Daha ben görevdeyken benimle uğraşmaya başlamışlardı. Hepsi kayıtlı silahları kayıp gibi göstererek hakkımda davalar açtırıldı, bir şey elde edemediler. En son, bir rüşvet araba olayı uyduruldu. O kadar basit ve komikti ki, önem vermedim. Ve hapis cezası aldım. Ama rüşvet varsa iki taraflı olur. Benim mahkum olduğum rüşvet davasında bir tek ben varım; ama rüşveti veren yok. Kim bu rüşveti veren, açıklasınlar da bilelim.”

Dağlarda Hizbullah üyelerini aradı

Şarman, hâlâ tartışılan Hizbullah’a ilişkin şu ilginç anısını anlattı: Batman’da göreve başladığımda,‘Hizbullah’ı devlet kurdu’ filan deniyordu. Merak ettim, bütün ilgili kişilere sordum. Herkes, devletin Hizbullah’la ilişkisi olmadığını söylüyordu. Resmî yapıda bunun izine rastlayamadım. Ama tatmin olmadım. ‘Dağlarda şurada burada Hizbullah kampları var’ deniliyordu. Ankara’ya gidiyorum diye çıkıp, kılık değiştirip, yanımda birkaç güvendiğim arkadaşımla o dağlarda, mağaralarda günlerce dolaştım, Hizbullah kampı aradım. Ama ne kampa, ne de en ufak ize rastladım. Hizbullah’ın PKK ile çatışması, ideoloji farklılığından ve etkinlik mücadelesindendi.


Korkut Eken’le kaderimiz aynı

Üç hapishane dolaşan Salih Şarman, hapiste büyük itibar gördüğünü, saygı duyulduğunu anlattı. Ayaş’a getirildiğinin ertesi gün Korkut Eken’in kendisini ziyaret ettiğini belirten Şarman, daha sonra ona iade-i ziyaret yaptığını belirterek, devlete yaptıkları hizmetler ve gördükleri karşılıklar bakımından Eken’le çok benzeştiklerini, kaderlerinin aynı olduğunu anlattı. Kendisinin de Korkut Eken gibi büyük haksızlıklara uğradığını belirten Şarman; “Sistem bizi o kadar dışladı ki, en yakın dost ve arkadaşlarımız bile aramaz oldu. Devletime hizmet etmekten başka bir işim olmadı. Bana AİHM’de dava aç diyorlar. Açmam. Bu devlet benim devletim, ona laf getirtmem.” dedi.

Hapishanede kitap yazdım

Hapisteyken 300 sayfalık bir kitap yazan Şarman, burada hakkındaki iddiaları hukuki yoldan ve anılarını anlatarak çürütmeye çalışıyor. Kitabı yayınlama konusunda kararsız olan Şarman, hem gerçeğin bilinmesini istediğini belirtiyor, hem de; “Ama ben bu devleti ve memleketi seviyorum, kitabı yayınlayıp yargıyı zedelemek istemem. Tamamen intikam duygusuyla mahkum edildim. Ama zaten devlet ve yargı yerden yere vuruluyor. Bu furyaya katılmak da istemiyorum.” diyor.
[/FONT]
 

ilkem07

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
24 Ara 2009
Mesajlar
923
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Siteyi ziyaret et
Allah onların belelarını versin , bir evlat kolaylamı o yaşa geliyor , aileleri onların yolunu gözlüyor , sonra ölüm haberleri geliyor , bütün şehitlerimizin mekanı cennet olsun , o soysuz itlerinde artık ipini çekecek insanların ortaya çıkması lazım.
 

alperd

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,243
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Satırlarına katılmamak elde değil. Türk milletinin dolayısı ile askerlerimizin en kötü huyu fazla insalcıl olmasıdır. 3-5 dakika evveline kadar ölümüne çatıştığı, bu çatışma sonrasında yaralı ele geçirdiği düşmanını tedavi etmeye çalışan başka ülke askeri varmıdır acaba? Bu kadar insalcıl olmak bir yerden sonra zaafiyet değilmidir? Acırsan acınacak duruma düşersin, hele hele savaş anında böyle duygulara asla yer verilmemelidir. Hatırlarsan İsrail 2-3 tane askeri kaçırıldı diye Filistin'i yerle bir etti. İşi ciddi tutmak istiyorsan ve ciddiye alınmak istiyorsan gerekli hallerde acımasız olman gerekir. Karşındaki düşmana "Türk askeri insalcıldır, kalleşlik bilmez, ondan zarar gelmez" izlenimini verdiğin sürece maça 1-0 yenik başlarsın. İnsancılız diye çoğu ülke bizi artık ciddiye almamaya başladı. NATO veya başka kurumlara bel bağlayıp ona buna efelenmenin bir manası da yok. Şapkamızı önümüze koyup adam gibi düşünmemizin zamanı geldi de geçiyor bile. Herşeyi daha kolay, emeksiz, ucuz diye dışarıdan alırsak, üretim yapmazsak sonuçlarına da özellikle böyle durumlarda katlanmak zorunda kalırız. Tohumlarımızı el kadar İsrail'den almıyormuyuz, savaş uçaklarımızın, tanklarımızın elektronik yazılımlarını modernizasyonunu İsrail'e yaptırmıyormuyuz? İnsansız keşif uçaklarını İsrail'den almıyormuyuz? Eeee o zaman biz kimi kandırıyoruz? Bizim aydınlar, profesörler, mühendisler demek ki televizyonlarda laf üretmekten başka bir işe yaramıyorlar :(.


savaş abi iki konuya da aynen katılıyorum ben de işte bu yüzden diyorum affetmeyelim teslim olanı olmayanı sağını yaralısını hepsini imha edelim diye ancak böyle güçlü oluruz ve güçlü gözükürüz. biz bu barış yanlısı aman kavga çıkmasın tavırlarımızla güçlü olsak bile güçsüz gözüküyoruz ne yazıkki.

ikinci konu zaten trajikomik İTHAL İSTİHBARAT olabilir mi ya onu bile Amerika'dan alıyoruz :(
 

aselemetan

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
8 Ara 2009
Mesajlar
157
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Ne yazıkki Türk milletinin tamamı askerlik hizmetini kutsal saymıyor, ama nedense delikanlıca bu duygularını açıklayamıyor. Bu duyguların en doruk yaptığı yerlerin profilini yazmak yanlış anlaşılmalara neden olur. Sarhoş insanın asla ben sarhoşum demeyeceğini unutmayalım. Garibana höt demek kolaydır.

Askerlik hizmetinden kaçmaya çalışanların durumu ile şehit cenazelerinin kutsallığı arasında nasıl bir bağ kurmaya çalıştın anlayamadım. Eminim ki ifade etmeye çalıştığımız konu aslında aynı ama algılamamız farklı olmuş, konuyu biraz daha açayım, biri vatan borcundan kaçıyor diğeri vatanı için canını veriyor. İkisi nasıl olurda aynı kefeye konmaya çalışılır ki. Ben bazı vatan millet sakarya edebiyatı yapanların aslında askerlik hizmetini sevmeyen kişiler olduğuna vurgu yapmaya çalıştım. Takdir edersin ki üfürükten sağlık sorunlarını gerekçe göstererek askerlik hizmetini yapmayan nice insanlar var. Garibana höt diyenlerin başında kimler olduğunu zaman zaman televizyonlarda bile görmüyormuyuz? Gariban çiftçilere fırça atanların, bazılarının dizinin dibinde kuzu kuzu nasıl oturduklarının resimleri de yayınlanmadı mı? İddia ediyorum garibana güçlü olan herkes höt der. Haaa höt demek sence ne kadar doğrudur veya değildir diye soracak olursan onun yorumunu ayrıca yaparız.__________________

ne yazık ki türk halkının tamamı askerlik hizmetini kutsal saymıyor.

bu cümleden ne anlaşılır? konuyu başka yerlere çekip demagojiye yer verilmiş.
daha dün kimin "askerlik hizmeti vicdan işidir, askerlik yapmak istemeyen askere gitmesin" diyenleri gördük.
ben şahsım adına siyasetten ve siyasilerden anlamam ve siyaset yapmam.
biz hep birlikte nelere şahit olduk millet olarak .
anlatmaya çalıştığımız belki aynı şeylerdir ama tarzımız kesinlikle farklı,
yorumlarımız net ortamında sağlıklı anlaşılmıyor belkide ondandır!
 

Gökay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
1,706
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Siteyi ziyaret et
Evet...
22.06.2010 st:07.20
İstanbul Halkalıda İl Jandarma Personelini taşıyan servis otobüsüne bombalı saldırı.2 Uzm Çvş ve 1 Uzm çvş un 17 yaşındaki kızı şehit oldu.9 yaralı 4 ü ağır.
Ne yapalım şimdi.Al sana İsrail, Al sana ABD, al sana barzani.
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,512
Tepki puanı
242
Puanları
63
Siteyi ziyaret et
ne yazık ki türk halkının tamamı askerlik hizmetini kutsal saymıyor.

bu cümleden ne anlaşılır? konuyu başka yerlere çekip demagojiye yer verilmiş.
daha dün kimin "askerlik hizmeti vicdan işidir, askerlik yapmak istemeyen askere gitmesin" diyenleri gördük.
ben şahsım adına siyasetten ve siyasilerden anlamam ve siyaset yapmam.
biz hep birlikte nelere şahit olduk millet olarak .
anlatmaya çalıştığımız belki aynı şeylerdir ama tarzımız kesinlikle farklı,
yorumlarımız net ortamında sağlıklı anlaşılmıyor belkide ondandır!
Evet bu ülke halkının % 100 ü, yani tamamı bir bütün halinde askerlik hizmetini kutsal saymıyor, askerlik hizmetini kutsal sayanların oranı % 60-70 leri bulmaz. Bu ülkede yaşayan birkaç değişik etnik toplulukların varlığını düşünürsek bu oranın boyutları daha net ortaya çıkar. Bu ülkede askerlik çağı gelip geçtiği halde mazeretsiz olarak askerden kaçan, sahte rapor alan, nüfusunu kullananların sayısı tahminlerime göre oldukça fazladır. (Net ortamı bir yerden sonra dert ortamıdır)

EK: ne yazık ki türk halkının tamamı askerlik hizmetini kutsal saymıyor. Bu cümlemdeki tanımlamam yanlış veya farklı anlaşılmalara neden olabilecek bir tanımlama olmuş, o nedenle tanımlamama ek açıklama yapma ihyiyacı duydum. Tamamı tanımlamasını kullanırken herkesin tek bir düşünce olarak askerlik hizmetini kutsal saymıyor demek istemedim. Halkın içinde yer alan bazı kesimlerin halkın tamamıyla aynı duyguları beslemediğine vurgu yapmak istedim.
 
Son düzenleme:

Kaanka

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
19 Tem 2007
Mesajlar
1,838
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
www.unicef.org
savaю;1332377' Alıntı:
Evet bu ьlke halkэnэn % 100 ь, yani tamamэ bir bьtьn halinde askerlik hizmetini kutsal saymэyor, askerlik hizmetini kutsal sayanlarэn oranэ % 60-70 leri bulmaz. Bu ьlkede yaюayan birkaз deрiюik etnik topluluklarэn varlэрэnэ dьюьnьrsek bu oranэn boyutlarэ daha net ortaya зэkar. Bu ьlkede askerlik зaрэ gelip geзtiрi halde mazeretsiz olarak askerden kaзan, sahte rapor alan, nьfusunu kullananlarэn sayэsэ tahminlerime gцre oldukзa fazladэr. (Net ortamэ bir yerden sonra dert ortamэdэr)

Acikcasi bende askerligi kutsal olarak gormuyorum. Bu vatan haini oldugumdan degil, daha mantik agirlikli dusundugumden. Bence askerlik profesyonel meslek olmali. 1.000.000 etrafa korku dolu gozlerle bakan gencecik garibanlardan ordu olacagina, 10.000 kisilik profesyonel ordunun cok daha etkili olacagini dusunuyorum. Onun disinda geri kalanindan alinacak 10.000-15-000 dolarla o prof. ordunun nasil teknolojiye kavusacagini, ekonominin nasil kakinacagini, issizlige nasil bir cozum olacagini vs. bir dusunsenize.... Devir artik top -tabanca devri degil. Devir artik teknoloji devri. O teknoloji icinde ciddi para, o para icinde ciddi kaynak lazim. Alin size kaynak.....
 
Üst