Opel GT

M@honi

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
6,933
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Siteyi ziyaret et
Opel GT 1968-1977

Opel,tarihi boyunca sürekli aile otomobili ve ticari araç üretirken 1960`ların ortasında bir coupe üretmeye kara vermişti.Bu plan sonucunda,Chevrolet Corvette`in Avrupalı kuzeni olarak anılan Opel GT,1968-1977 yılları arasında üretimde kaldı.

Alman otomobil üreticisi Opel,1960`ların sonlarına doğru,Rekord,Kadett ve Kapitan modellerini Avrupa pazarına sunarken bu araçlar,konforlarıyla ve üstün yol tutuş özellikleriyle ön plana çıkıyordu.Ticarideyse GM,Opel`in otobüs ve kamyon modellerini sunan Blitz modelini,diğer markası Bedford`a kaydırmaya başlamıştı.Amerikalı GM,bu kez avrupa pazarında Corvette gibi bir spor otomobil tasarlamak istiyodu.Bu otomobilin diğer bir özelliğide ucuz ve ekonomik olacaktı.Bu amaçla Fransız tasarımcı Brissonneau Lotz tarafından geliştirilen ilk konseptlerin ardından Opel GT gerçek tasarımını bulmuştu.
Opel,1965 yılında düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı`nda GT `yi tanıttı.İlk izlenimleri olumlu karşılanan GT Experimental Concept adlı bu araç,1968 yılında Gt model adıyla üretim bantlarına ''merhaba'' dedi.Opel GT;uzun motor kaputu,gizli farları,alçak tabanı ve küçük bagajıyla tam bir coupe idi.Hem de ekonomik bir araç olmayı başararak.Opel GT 1.1 lt ve 1.9 lt`likiki farklı benzinli motora ve 4 ileri manuel şanzımana sahipti.Ayrıca Amerika pazarı için geliştirilenOpel GT`de 3 kademeli otomatik şanzımanda görev yaparken bu aracın 90hp gücündeki 1.9 lt motorunun sıkıştırma oranı azaltılarak 83 HP`ye indirilmişti.Opel GT nin çelik karoseri içerisinde ağırlık dağılımı,önden arkaya doğru yönlendirilmesi sayesinde virajlarda oldukça dengeli bir otomobildi.Bu dengelemedeki en büyük faktörlerden birisi de GT`nin boyuna motorlu ve arkadan itişli bir otomobil olmasıydı.Bu sayede performanslı bir otomobil haline gelen GT`nin,hidrolik fren sisteminde,ön lastiklerin disk frenlerle desteklenmiş olması bu araca daha iyi bir frenlemenin yanında farklı bir prestij kazandırmıştı.Opel GT`nin orta konsolunda bulunan ve bir hareketle açılıp ve kapanan farları bu aracın bir diğer özelliğiydi.Opel GT,tasarımı ve mekanik özellikleriyle tamamen ekonomik ve Avrupalı bir Chevrolet Corvette olmayı başarmıştı.GT,Opel`in logosunu ve ismini Amerika`da taşıyan az sayıda modelden birisidir.
Opel GT,1968 ile 1973 yılları arasında 100.000 adedi geçen üretim rakamlarıyla Alman üreticinin yüzünü güldürürken,bu araç başta Manta olmak üzere birçok sportif modele yol gösterici olacaktı.Bugün özellikle Avrupa`da 10.000 Euro`ya orjinal veya profesyonelce toplanmış bir GT satın alabilirsiniz.Türkiye`de ise az sayıda bulunan Opel GT`den satın alma şansınız son derece düşük.
opelgtteknikzelliklerwv7.jpg

1965 GT Experimental Concept
212140re6.jpg

212131qp9.jpg

212127yy6.jpg

Opel GT 1968-1977
254958ak1.jpg

16900ea4.jpg

17074fc5.jpg

42586ri5.jpg

49166sb3.jpg

66424kk5.jpg



Opel GT 2007

Opel GT, klasik bir roadster olarak, güçlü önden konumlandırılmış bir motora, arkadan-itiş özelliğine, sportif öğelerle donatılmış bir kokpite ve özel olarak tasarlanmış kumaş bir tavana sahiptir. Heybetli bir duruş, sportif, zarif bir siluet, uzun kaput tasarımı ve kısa tekerlek çıkıntılarına sahip Opel GT, sınıfının tipik özelliklerine sahiptir. Opel GT aynı zamanda, heyecan verici kişiliği ve muhteşem tasarımıyla bu sınıfa farklı bir cazibe getirmektedir. Keskin kenarlara kontrast oluşturan kıvrımlı yüzeylere sahip tasarım, Opel GT’nin dinamik, iddialı ve mükemmel bir sürüş deneyimini sunan kusursuz kişiliğini oluşturmaktadır.
Yeni Opel GT markanın dinamik yapısını ve “Opel’in hiçbir zaman bugünkü kadar genç olmadığı” imajını da ortaya koymaktadır. Panaromik manzaralı ön cama sahip Astra GTC, Tigra TwinTop ve Astra TwinTop cabrio-coupé otomobilleri ile yüksek performanslı OPC ailesi gibi keyif faktörüne sahip özgün modelleri ile Opel markasının genç karakteri vurgulanmaktadır. Opel GT ile birlikte Opel’in heyecan veren modeller portföyü daha da genişlemekte ve markaya duygusal bağımlılığı artırmaktadır.
Opel GT’nin geliştirilmesi GM içerisindeki kıtalar-arası işbirliğinin başlıca örneklerinden biridir. Bu durum, firmanın portföyünü kompakt, arkadan itişli ve sportif araç mimarisini global olarak genişletme kararından kaynaklanmaktadır. Bu fikrin gerçekleştirilmesi yönündeki ilk adım 2002’deki Solstice konsept otomobili ile bundan bir yıl sonra Coventry (İngiltere)’deki GM İleri Tasarım Stüdyosunda yaratılan Vauxhall VX Lightning konsept otomobili olmuştur. VX’ten güçlü bir biçimde esinlenilen Opel GT, Rüsselsheim’daki GM Avrupa Tasarım Stüdyolarında ve Bryan Nesbitt yönetiminde Opel’in bugünkü tasarım diline uyarlanmıştır. Opel roadster otomobili, son derece başarılı Amerikan GM kardeş modelleri olan Pontiac Solstice ve the Saturn Sky otomobillerinin de üretildiği ABD’deki Wilming¬ton/Delaware fabrikasında üretilecektir.
Yeni GT’nin hikayesi klasik atasınınkini anımsatmaktadır. 1968 yılında, orijinal Opel GT Avrupa’da bir otomotiv üretim örneğini oluşturmuş ve kamuoyuna bir konsept çalışması olarak sunulduktan sonra seri üretimine geçilen ilk otomobil olmuştur. Efsanevi Amerikan spor otomobili Corvette de ABD’de aynı kavramı 1953 yılında başlatmıştır. Yeni Opel GT şimdiki Corvette ile mimarisinin bir kısmında da olduğu gibi, aynı mühendislik özelliklerini paylaşmaktadır.

Güçlü bir yüze sahip yeni ve dinamik görünüm

Opel GT’nin önden görünümü son derece erkeksi, kaslı ve asi bir tasarıma sahiptir. Dinamizm vurgusu en üst düzeyde Opel’in yeni tasarım dili ile net olarak ortaya konmaktadır. Keskin hatlarla birleşen gergin yüzeylerle birleştirilmiş keskin hatları yeni Opel GT’ye kendinden son derece emin ve performans kokan görünümü vermektedir. Opel GT’ye önden bakıldığında Opel logosuyla entegre cesur krom çapraz barı, markaya özel orta çizgisiyle uzatılmış kaputu, krom çerçeveli hava girişleri ve yan panellere doğru derince çekilmiş açık cam görünümlü cesur 3-D farlar hakimdir. GT’nin başlıca sportif özellikleri arasında; motor kapağı üzerindeki uzun hava girişleri ön çamurluklar üzerindeki Opel’e özgü dinamik ve yatay konturlara sahip girinti ve çift-susturuculu egzoz sistemi ile kafalıklar arkasındaki roadster ve motor sporları tarihini anımsatan ikili hava delikleri bulunmaktadır. Yeni beş-kollu tasarıma sahip 18-inç alüminyum jantlar ve üstü açık otomobil kullanma keyfi için arkada tamamen gözden kaybolan kumaş tavandan da görüldüğü gibi, roadster karakterini vurgulamaktadır.
Siyah piyano lake ve krom yüzeyler yüzey yapılarının ileri teknoloji nüansını vurgularken sürücü bölmesindeki krom-halkalı göstergeler de önemli tüm bilgileri açık bir biçimde göstermektedir. Bütün bu özellikler, sportif karakterini vurgulayacak şekilde belirgin dikişli opsiyonel deri koltuklarla birleşmektedir. Roadster’in beş-ileri şanzımanyla direkt bağlantılı kısa vites kolu sürüş keyfini önemli ölçüde artırmakta, kısa vites değiştirme mesafesi roadster’e özel oturma pozisyonunda hızlı vites değiştirmeyi sağlamaktadır.

Direkt enjeksiyonlu ve değişken kam mili aşamalı ileri teknoloji ürünü turbo motor

Yeni Opel GT sadece hızlı görünmekle kalmaz, gerçekten hızlıdır! Turboşarj özelliğine ve benzinli direkt enjeksiyona sahip boylamasına monte edilmiş 264 hp motoru, roadster’i duruş pozisyonundan 100 km/saat hıza sadece 5,7 saniyede çıkarmaktadır ve yaklaşık 230 km/saat maksimum hıza sahiptir. Opel Satış ve Pazarlama İcra Direktörü Alain Visser bu konuda “Yüksek performanslı roadster otomobiller söz konusu olduğunda, fiyat, sürüş keyfi ve eğlence arasında daha iyi hiçbir denge yok” demektedir. Kuşkusuz, litre başına 132 hp verimle çalışan başka hiçbir Opel yoktur. Yeni Opel GT’nin motoru otomobilin dinamik görünümünü mükemmel bir biçimde tamamlamakla kalmamakta, günümüzün diğer roadster’larını ve iki-koltuklu spor otomobillerin çoğunu da geride bırakmaktadır.
Benzinli direkt enjeksiyon, intercooler özelliğine sahip twin scroll turbo, çift kam mili zamanlaması ve dönen iki adet karşı ağırlık mili gibi ileri teknoloji özellikleri, 1998 cm3 ve dört-silindirli motorun etkileyici performans verilerinin temelini oluşturmaktadır. 5300 rpm devirdeki 194 kW/264 hp maksimum verimi ve 2500 ile 5000 rpm devirler arasındaki 353 Nm yüksek tork düzlüğü, her koşulda bol miktarda güç sağlamaktadır. GT 100 kilometrede ortalama 9.2 litrelik yakıt tüketmektedir. Atlantik’in her iki yanındaki GM Powertrain mühendisleri tarafından ortaklaşa geliştirilen tamamen alüminyum ECOTEC motor, 2004 yılından beri Vectra model serisinde kullanılan 2.2-litrelik direkt enjeksiyon motoru ile 2003 ilkbaharında Vectra GTS ile birlikte sunulan 2.0-litrelik turbo motoruna dayanmaktadır.

Klasik sportif tasarıma sahip şasi

Mühendisler Opel GT için sağlam bir şasiye, geniş tekerlek izine (ön/arka: 1543/1561 mm) ve 2415 mm gibi uzun bir dingil mesafesine dayalı klasik ve sportif bir tasarım olup dört tekerleğin tümü dövme alüminyumdan yapılmış ikili A-kollarına bağlanmaktadır, ağırlık merkezi aşağıdadır ve yüzde 51:49 (ön/arka) oranındaki ağırlık dağılımı iyi dengelenmiştir. İtiş gücü; sportif, kısa vites değiştirme mesafesine sahip ve sınırlı kayma diferansiyelli bir manuel beş-ileri şanzıman sağlanmaktadır. Şanzıman ile arka dingil arasındaki bir tork çubuğu, hızlanma/yavaşlama etkilerine verilen reaksiyonları bastırmaktadır. Tüm tekerleklerde geniş disk frenler bulunmakta olup ABS ve ESP (devreden çıkarılabilme özelliği ile) güvenliği sağlamaktadır.

Orta ve yan panellerle güçlendirilmiş burulmalara dayanıklı gövde yapısı

Tipik roadster araç mimarisi, ödün vermeksizin, üstü açık ve iki koltuklu bir spor otomobiline olan özel talepleri karşılamak üzere tasarlanmıştır. Çelik çekme sacdan üretilen hidroformlu yan elemanlardan ve ortada destekleyici bir tünelden oluşan araç yapısı, otomobilin hassas kullanımı ve pasif güvenlik açısından sağlam bir platform oluşturmaktadır. Parçaların su basıncı yardımıyla çelikten üretildiği hidroform dövme tekniği, halen Opel Vectra ve Astra’da şasi bileşenlerine ilişkin otomobil konstrüksiyonunda kullanılmaktadır.
Bu hidroformlu yan elemanlara dayalı spor otomobil felsefesine sadece efsanevi Amerikan spor otomobili Corvette sahiptir. Ancak Opel GT, başka bir açıdan da yenilik getirmektedir: GT model ailesi, nispeten zaman alıcı bir prosedürün kullanımıyla üretilen birçok dış parçaya sahip ve önemli sayılarda üretilmiş ilk otomobil serisine aittir, ancak tasarımcılara daha büyük bir yaratıcı özgürlük sunmaktadır. Kaput bunun bir örneğidir: süper şekillendirme adıyla tanımlanan farklı hidrolik teknolojisi sayesinde önden menteşeli uzun kaput bölmesi, kaput ile çamurluk arasında boşluk bırakmaksızın, en uygun biçimde roadster’in siluetine entegre edilmiştir
Kapsamlı standart donanım


Opel GT’deki kapsamlı standart donanım aşağıdakileri içermektedir:


• 18-inç hafif alaşımlı jantlar ve 245/45 R 18 lastikler

• Elektronik Stabilite Kontrol Programı ESP (devreden çıkarılabilir)

• Çekiş Kontrol Özelliği TC (devreden çıkarılabilir)

• CD-Radyo (altı hoparlör, direksiyon kontrollü, MP3 çalar bağlantısı)

• Elektrikli dış aynalar

• Elektrikli camlar

• Sürücü ve yolcu hava yastıkları

• Elektrikli yükseklik ayarına sahip sürücü koltuğu

• Seyir kontrol

• Klima

• Deri direksiyon ve vites topuzu

• Isıtmalı arka cam özelliğine sahip manuel yumuşak tavan

• Sis lambaları

• Uzaktan kumandalı bagaj kilidi açma özelliğini de içeren, uzaktan kumandalı merkezi kilitleme

• Işıklı makyaj aynası

• Spor süspansiyon

• Spor tasarım çift egsoz

gtwallpaper1jt5.jpg

gtwallpaper2dn7.jpg

gtwallpaper4no7.jpg

gtwallpaper3kk8.jpg

gtwallpaper5jq3.jpg

51396426il3.jpg

214069jk5.jpg
 
Son düzenleme:

HK

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
15 Eyl 2007
Mesajlar
2,727
Tepki puanı
0
Puanları
36
www.kacagidiyo.com.tr
Eeburda benim gt yokk
 

viper&viper

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
23 Şub 2009
Mesajlar
1,303
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Siteyi ziyaret et
Maalesef hiçbir zaman s2000 olamaz. Aslında turbo kullanması bir avantajdı ama en büyük kusuru manuel tente. Hangi devirde yaşıyoruz, hemen hemen tüm markalar coupe-cabrio üretirken sen hala manuel tentedesin. Hadi coupe-cabrio işini Astra da yaptın bu da değişi olsun diye tente koydun bari otomatik yap.
 

apandul

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
23 Nis 2009
Mesajlar
33
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Siteyi ziyaret et
Maalesef hiçbir zaman s2000 olamaz. Aslında turbo kullanması bir avantajdı ama en büyük kusuru manuel tente. Hangi devirde yaşıyoruz, hemen hemen tüm markalar coupe-cabrio üretirken sen hala manuel tentedesin. Hadi coupe-cabrio işini Astra da yaptın bu da değişi olsun diye tente koydun bari otomatik yap.


S2000 ancak toz yotar GT nın arkasında. 260 beygirin sesi bile yeter.
tente konusunda haklısın ama ben de gıcık oldum manuel tenteye..
 
Üst